Göreme Tarihi Milli Parkı sınırları içerisinde, Göreme-Avanos yolu üzerinde bulunan Zelve Açık Hava Müzesi; adını aldığı vadide geniş bir alana yayılmış yörenin en eski ve önemli yerleşim yerlerinden biri.
9 ila 13’üncü yüzyıl arasında Hristiyanların önemli yerleşim ve dini merkezlerinden biri olduğu düşünülen Zelve Ören Yeri, yerel halk tarafından 1950’li yıllara kadar kullanılmış. Vadi içerisinde kayalara oyulmuş yerleşim yerleri, tüneller, güvercinlikler, kliseler, manastırlar ve bir cami ile köy meydanı bulunuyor.
Zelve Açık Hava Müzesi’ne geldiğinizde aracınızı müze girişindeki otoparka bırakmanız gerekiyor. Müze kartının geçerli olduğu müze girişinde genişçe bir alan bulunuyor. Burada zaman zaman konserler ve çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Üç vadiden oluşan ören yerinde biri 170 metre diğeri 250 metre olmak üzere kısa ve uzun iki yürüyüş ve gözlem parkuru bulunuyor. Kayalardan oyulma yerleşim yerlerini gezerken ilk göze çarpan yapıların üzerindeki işçilikler. Pencereler, kapı kirişleri özenle oyulmuş ve şekillendirilmiş. Evler birbirlerine kayalara oyulan tünellerle bağlanmış. Bazıları hala kullanılsa da çökmeler meydana geldiği için hepsini görmek mümkün değil.
Balıklı Kilise, Üzümlü Kilise ve Geyikli Kilise ören yerindeki en önemli kliseler arasında yer alıyor. Köy meydanında bulunan kayadan oyma, kesme taştan yapılmış cami ilginç yapısı ve minaresiyle dikkat çekiyor. Tüm vadi yamaçlarına ve kayalara oyulmuş bir diğer dikkat çekici yapılarsa güvercinlikler.
Zelve Açık Hava Müzesi, Kapadokya gezisi sırasında mutlaka gezilecek yerler listesinde üst sırada yer alacak bir güzelliğe sahip.