Tabaklarda kalan son kırıntılar gibiydi sana olan sevgim. Sen beni hep bıraktın; Bense hep arkandan ağladım.

Belki hiçbir evrakta isimlerimiz yan yana gelmedi. Ama gayri resmi birçok hayalde ben seninle aynı yastıkta yaşlandım.

Sevgi hayattır, aşık olmak yetmez. Sevgi yaşamaktır, elini tutmak yetmez. Seveceksen beni adam gibi sev. Ama buna senin yüreğin yetmez.

Gönül penceresinden ansızın bakıp geçtin, bir yangının külünü yeniden yakıp geçtin. Ne çok sevmiştim seni, ne çok hatırlar mısın? Bir bahar seli gibi dalımdan akıp geçtin.

İsmin dudağımda oldu bir hece, bakışın sitemli aşksız bilmece, uykusuz kaldığım kaçıncı gece, sokak lambaları şahidim olsun!

Nedir senin gerçeğin. Aşk kime yakışır, vuslat kime? Canı seni çekene mi, senin için canından geçene mi?

Sarıl be! Öyle bir sarıl ki beklediğim her güne kırıldığım her ana değsin. Öyle bir sarıl ki tüm kırıklarımı toparlasın. Hatta öyle bir sarıl ki seviyorum diyenler sevgisinden utansın.

Aşk seni koklamaktır. Senin kokunu alıp içime çektiğim, sonra sana kendimi verdiğim, her nefesin diyetidir. Seni koklamaya doyamayıp, zamanın durmasını istemektir.

İnsanları korkutan aşk değildir. Çünkü aşk kimsenin kırılmasına izin vermez. Ancak hayaller kırıldığı zaman insanın yardımına aşk bile yetişemez.

Düşünecek fırsat bulamayanlar için yazmak her şeyin çözümüdür. Aşkı düşünmek mi istersin yoksa yazmak mı? Düşünürsen var olursun, yazarsan sonsuz olursun.

Aşk, ışık girmeyen su değmeyen topraklarda çiçeklerin can bularak yeşermesi gibidir. Yeter ki aşk araziniz sevilmeye elverişli olsun.

Hiç acı çekmeden mutluluğun değerini anlayamazsın. İki damla gözyaşı dökmeden gülmenin estetiğini alamazsın. Aşık olmak istiyorsan, önce yanmayı göze alacaksın.

Çağın vebası mutsuzluk değil ikiyüzlülüktür. Çünkü mutsuz olmanın bir gururu vardır, ikiyüzlülük ise tamamen karaktersizliğin ürünüdür. Aşık olmak isterken maymun olanlar çoktur.