18. yüzyılın sonlarına doğru Avrupa'da çok sayıda demiryolu ve tramvay mevcuttu. Demiryolu, adından da anlaşılabileceği üzere demirden yapılma bir ray olup atlar tarafından çekilen, flanşlı tekerleklerle birbirlerine bağlanmış olan vagonlar tarafından kullanılıyordu. Buharla çalışan ve raylar üzerinde ilerleyen ilk lokomotif, 1771-1833 yılları arasında yaşamış olan Richard Trevithick tarafından İngiltere'nin Cornwall şehrinde inşa edilmiştir. Trevithick'den, düşük basınçlı Watt ve Newcomen tiplerinden daha verimli bir şekilde çalışacak bir motor icat etmesi istenmişti ve Trevithick, bunun üzerine yüksek basınçlı buhardan faydalanmaya karar verdi.
Yapılan her bir yeni lokomotif, bir öncekinden daha iyi bir performans sergiliyordu. 1829 yılının Ekim ayında Rainhill Trials adı verilen ve Liverpool ile Manchester şehirleri arasına döşenmiş olan demiryolu üzerinde seyahat edebilecek bir lokomotif seçmeyi amaçlayan yarışmada, George ve Robert Stephenson'ın Roket (Rocket) adı verilen lokomotifi, saatte
Kısa bir süre sonra dört silindirli lokomotiflerin yerini daha uzun buhar kazanı bulunan lokomotifler, yatay silindirli ve daha çok ve geniş tekerlekleri bulunan lokomotifler aldı.