Hattuşaş Antik Kenti, çok geniş bir alana yayılmış olup tarih sahnesinde Hitit Devleti’ne yaklaşık olarak 400 yıl boyunca başkentlik yapmıştır. Çorum ilinin Boğazkale ilçesinde Kızılırmak’ın oluşturduğu yayın içinde Budaközü çayının kenarında yer almaktadır. Yapılan kazılar sonucunda tarihi kalıntılara rastlanılmış ve bu sayede meçhul olan pek çok şey açığa kavuşmuştur. Sanat ve mimarlık alanında gelişmeler gösteren kent, 1986 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne girmiştir.
Hattuşaş Antik Kenti’nde ilk kazı çalışmaları 1834 yılında yapılmıştır. Kentteki kalıntılar ise ilk olarak Fransız arkeolog Charles Texier tarafından keşfedilmiştir. Bu kazılardan sonra 1906 yılında Alman Hugo Winckler ile İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde Thedor Makridi çivi yazısıyla yazılmış olan büyük bir Hitit arşivi bulunmuştur. Kentte M.Ö. 3000’den itibaren başlayan yerleşim özellikle Büyük Kaleetrafında olmuştur.
Kent geniş bir alana yayıldığı için bölümlere ayrılmıştır. Kuzeyden güneye doğru yükselen kentin kuzey kesimine, çevresi surlarla çevrili olan ve Aslanlı Kapı ile Kral Kapısı’nın yer aldığı Yukarı Kent adı verilmiştir. Merkezini ise Büyük Kale oluşturmaktadır. Büyük Kale’nin kuzeybatısında Karum ve Büyük Tapınak, güneybatısında ise tapınaklar ve yapılar bulunmaktadır. Ayrıca Hattuşaş Kenti’nin en eski yerleşim yerinin Büyük Kale ve çevresi olduğu bilinmektedir.
Kentin, Yukarı Şehir ve Büyük Kale dışındaki diğer bölümleri ise Aşağı Şehir ve Yazılıkaya’dır. Günümüzde ziyaretlere açık olan Hattuşaş Kenti, sadece yerli değil yabancı turistlerin de ilgi odağıdır. “Hattus” yani “Hatti” sözcüğünden türetilen Hattuşaş; ziyaret edilmesi gereken kültürel miraslarımız arasında yer almaktadır.