Hatşepsut, Antik Mısır’da, 18. Hanedanın altın çağında (MÖ 1479–1485) hüküm sürmüş, tarihin gördüğü ilk ve tek kadın firavundu. Bir erkek rolünü üstlenme cesaretine sahip oluşuyla ünlenmiş sıradışı Kraliçe Hatşepsut, üvey oğlunu gölgede bırakıp, Eski Mısır’ı bir erkek gibi yönetti.

İlk kadın firavun Hatşepsut’un ölüm tapınağı, kraliyet gücünün görkemli bir ifadesi olarak, Deir El Bahri‘de, kayalık bir yamacın eteğinde yükseliyor. Kraliçe Hatşepsut’a ait olan bu tapınak, mezar tapınaklarının en eskisi. Atatürk’ün Anıtkabri’ne de mimari yönden ilham kaynağı olmuş.

Kadın Firavun Hatşepsut Kimdir

Tarih, MÖ 1400’lü yılların sonlarını gösterirken, o günün krallığı olan 18. Hanedan döneminde, Teb bölgesinde Krallar Vadisi’nin karşısında yaşayan Kraliçe Ahmose, deliler gibi tutkun olduğu kocası Firavun I.Tutmosis’e bir erkek vâris verme umudunu günden güne yitirmeye başlamıştı. Bütün çabalarına rağmen hamile kalmasına sevinse de 2 kızı olur ve sadece biri hayatta kalır; adı da Hatşepsut’tur.

Firavun I.Tutmosis öldüğünde, Kraliçe Ahmose’den olan kızı Hatşepsut ile oğlu II.Tutmosis evlendi. Evlendiklerinde Hatçepsut 12, üvey kardeşi II.Tutmosis ise 20 yaşındaydı. Hatşepsut’un güçlü bir kişiliği vardı, hanedanlık içinde de bu hissediliyordu. Genç yaşına ve hanedanlığına karşı düzenlenen komplolara rağmen kendini kabul ettirmeyi başarmıştı. Üvey erkek kardeşleri onun iktidarı ele geçirmesine engel olmak için komplolar tertip ettiyseler de başaramadılar. Haşnepsut, zekası ile bu komploların üstesinden geldi.

Tutmosis, zayıf biriydi, savaşlara bile gitmedi ve 40 yaşında öldü. Onun ölümünden sonra Hatşepsut, üvey oğlu III. Tutmosis’e tahtı kaptırmamak için, dönemin baş rahibi ile bir anlaşma yaptı. III.Tutmosis’i ikinci plana itti ve yönetime el koydu. Mısır’ın firavunluğa yükselebilmiş tek kadın kraliçesi Hatşepsut, gerçek bir hükümdar gibi davranarak güç dizginlerini sıkı sıkı kavradı. Ülkede huzurlu bir ortam sağladıktan sonra, büyük imar işleri gerçekleştirdi. Hatşepsut, o dönemdeki en büyük ticaret yolunun da girişimcisiydi. Mısır Hatçepsut sayesinde refaha kavuştu.

Mısır Firavunu olduktan sonra, kraliçeye özgü kıyafetleri terk eden Hatşepsut, klasik kraliyet tacı ve süslerini benimsedi. Firavunlarda bir gelenek olan, takma sakal bile takıyordu. Üzerinde firavunun kraliyet başlığını taktıysa da, göğüs kıvrımları ve kibar çene yapısı, dişiliğini çağrıştırmaya devam ediyordu.

II.Tutmosis, Hatşepsut’un kral olmasından pek de rahatsız değildi. Ordunun başına geçti, ikisi de bu durumdan hoşnuttu. Hatçepsut’ın 22 yıllık Hanedanlığı çok başarılı geçti. Tarihte adı kayıtlara geçen ilk kadın oldu.

Hatşepsut Tapınağı

Deir El Bahri’de (Luksor), bugün Krallar Vadisi adıyla bilinen büyük rift, Hatşepsut’un ölüm tapınağını kucaklıyor. Sırtını bir kayalığa dayayan Kraliçe Hatşepsut Tapınağı, doğa ile tam bir bütünlük içerisinde. Kademeli bir taraça sistemi ile yapılmış tapınak, Hatşepsut’un aşığı, Mimar Senmut tarafından planlandı. Mısır’da hiçbir kraliçe böyle bir mezar inşa etmemişti. Her iki yanında sfenks sıralarının yer aldığı tören caddesi, tapınağa bir vadi ile bağlı.

3 katlı olarak inşa edilen görkemli tapınak, Mentuhotep’in kurmuş olduğu Orta Krallığa ait mezar tapınağının hemen yanında yar alıyor. Dört yüz yılı aşkın bir süre boyunca sürecek bir geleneği başlatan, vadide ebedi istirahatgâhına hazırlayan ilk firavun Mentuhotep, büyük olasılıkla Hatşepsut’un babasıydı.