Rio de la Plata nehrinin kıyısına kurulmuş olan ve 48 yerel bölgeden oluşan Arjantin’in başkenti Buenos Aires, ülkenin en büyük, Güney Amerika’nın ise ikinci büyük kentidir.
Büyülü Tangosu ve yüzlerce tango salonu, renkli mahalleleri, geniş sokakları, yüzlerce yıllık binaları, sıcak kanlı insanları ile Buenos Aires görülmesi gereken şehirlerden biri. Şehri üstü açık, çift katlı turist otobüsleriyle gezebileceğiniz gibi, taksi fiyatlarının oldukça ucuz olduğunu da belirtmekte fayda var. Kullanımı en yaygın olan şehir içi ulaşım ise metro.
Şehri keşfetmeye muhteşem bir kahvaltı eşliğinde başlayabilir ve 1800’lü yıllardan beri hizmet veren ve ülkenin en eski kafesi olan Cafe Tortoni’yi deneyebilirsiniz. Birçok ünlü ismi ağırlayan mekanın her köşesinde tarihten izler bulmak mümkün.
Ülke tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Buenos Aires’in ünlü meydanı Plaza del Mayo, geçmişten bu yana protesto ve gösterilerin yapıldığı ve hala aynı amaçla kullanılan bir meydan. Meydanda, geçmişte hükümet binası olarak kullanılmış olan ve Juan ve Evita Perón’un kalabalığı selamladığı balkonuyla bilinen bir yapı olan Casa Rosada bulunmakta.
Şehrin en ilgi çeken bölgelerinden biri de rengarenk evleri ile ünlü olan, La Boca semtinin bir bölümünü oluşturan Caminito’dur. Buenos Aires’in ilk yerleşim alanlarından biri olan bölge 1800’lü yıllarda, Cenovadan’dan göç eden İtalyan göçmenlerin barınmak için, batık gemilerin saçlarını kullanarak yaptıkları ve tekne boyaları ile rengarenk boyadıkları evleri ile oldukça ilginç bir yerleşim alanı olan bölge yakın tarihte düzenlenerek bir dış mekan müzesi haline getirilmiştir.Trafiğe kapalı olan bu cıvıl cıvıl bölgede restorant ve alışveriş yapabileceğiniz mağazalar mevcut.
Recoleta semti, 19. yüzyıla ait mimarisiyle, kafeleri,restorantları, lüks alışveriş mekanları ve özellikle de, Eva ve Juan Peron’un da mezarının bulunduğu, 2 veya üç katlı küçük evler şeklinde dizayn edilen mezarlardan oluşan tarihi mezarlığı ile oldukça ilgi çekmekte. Mısır Medeniyeti ve Gotik dönem izlerinin görüldüğü tarihi heykellerden oluşan mezar taşları ziyaretçileri büyülemekte.
Türkçesi 9 Temmuz Bulvarı olan Avenida 9 de Julio ise dünyanın en geniş bulvarı olarak bilinmekte. 16 şeritten oluşan bulvar mağaza,restorant ve kafeleriyle şehrin sosyal yaşamının merkezlerinden. Bulvarın tam ortasında şehrin 400. kuruluş yıldönümü anısına dikilmiş bir anıt bulunmakta.
Şehrin gürültüsünden kaçıp, sakin bir ortamda biraz nefes almak için adresiniz Jardin Japones olmalı. Bir Japon bahçesi olan mekanda, Japonya’ya has bitki çeşitlerinin yanısıra küçük köprüler, rengarenk balıkların yüzdüğü havuzlar ve zen bahçesi de mevcut.
Bir kültür şehri olarak da oldukça iddialı olan Buenos Aires, birçok ünlü sanatçının eserlerinin sergilendiği, olağanüstü büyüklükte bir müze olan Faena Sanat Merkezi, modern sanat ürünü yüzlerce tablo ve heykelden oluşan bir kolleksiyona sahip Malba, grafik sergileri ile Macba, sinema müzesi ile ziyaretçilerini ağırlamakta.
Tangonun anavatanına gidip, tango müzesini ziyaret etmemek olmaz. Academia Nacionel del Tango, tango tarihinin en büyük isimlerinin plaklarının, en güzel ve unutulmaz gösterilerinin sergilendiği, görülmesi gereken bir müze.
Şehrin eğlenceli yüzünü görmek için, en eski bölgesi olan San Thelmo’yu ziyaret etmek gerekir. Sokak çalgıcıları, Tango dansçılarının performansları, ressamlar sokakları renklendirmekte. Ayrıca Pazar günleri kurulan pazarda antikalar,resimler ve el yapımı ürünler satın alabilirsiniz. Florida Caddesi ise bu anlamda bir diger adres. Ünlü alışveriş merkezi Galerias Pacifico’nun da bulunduğu bu cadde, trafiğe kapalı ve günün her saati son derece renkli ve hareketli. Buenos Aires, alışveriş merkezleri ve Recoleta ve Palermo Soho’da bulunan butikleriyle alışveriş konusunda da oldukça cazip seçenekler sunmakta.
Buenos Aires’te gece hayatı dendiğinde akla ilk gelen müziği ve dansıyla Tango. Kulüplerinin çoğunda Tangonun en güzel örneklerini izlemek mümkün.