Hiç sevmem aslında beklemeyi. Bekletmeyi de insanları. Duygusal hayatımı şekillendiren kararları çabuk veririm. Bir insanın yanımda olmasını istersem bu konuda çabuk eyleme geçerim. Genel yapım ne kadar sabırlı olsada, ilişki ve gönül meselelerinde biraz sabırsızım.

Uzun süre kavgalı, küs yada ayrı kalabilen biri değilim. Zaten hoşlandığım, yada sevdiğim kişiyi başkası kapar diye panik atak olurum. Bu konuda hemcinslerime düşmanım. Her yer abazan akbabalarla dolu anasını satayım. Bütün erkekleri öldürüp seri katil olasım var bazen.

Konuyu dağıttım yine. Ne diyordum ? Evet sabırsızlık meselesi. Karşımdaki insanı sıkmasamda niyetimi belli ederim. En azından herkes ona göre gardını alır ve organize olur. Atak yapma konusunda daha sabırlıyımdır doğrusu.

Bu sefer ayrı olduğum sevgilimi tekrar kazanma, kendimi affettirme konusunda biraz daha sabırlı olduğumu fark ettim.  Yaşla ilgilimi acaba diye düşünmedim desem yalan olur. Kendimi affettirme konusunda ve onun bana bir adım atması için,  bana biraz olsun güvenmesine ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Etrafta akbabaların uçuşması lehime ve zaman kaybetmek ne  kadar düşmanım olsada, bu sefer onunda biraz zamana ihtiyacı olduğunu tahmin ediyorum.

Biraz sert olacak ama;  belkide beni siklemiyordur da , ben kendi kendime bir umutlara kapılıp kandırıyor da olabilirim kendimi. Mesajlarıma cevap vermesi, ona yaptıklarıma rağmen benimle muhattap olması aksini göstersede, fazla sallamaması bir ihtimal neticede.

Zaten böyle bir yapısı yok. Aman kimseyle kötü olmayayım diye, ex sevgiliyle bile ters düşemeyen bir yapısı var çünkü. Bende şu an "arkadaşca görüştüğü" ex sevgili kategorisinde yerimi almış olabilirim neticede. Kim bilir ? Zamanında benden önceki lavuktan bir umutla, binbir bahane üretip, ben yanındayken bile mesajlar geldiği gibi, şu an affedilme umutlarına kapılan ex sevgili ben olabilirim. Belkide yanında başka bir abazan varken ben mesajlar atıyor olabilirim ona. Bu durumda benim o lavuğa ettiğim küfürler bana iade  ediliyor olabilir hatta. Lan ne kadar onursuz, gurursuz bir durum aslında.

Aşk`ta gurur yoktur derler ya. Yapmaktan utandığın, kendine yakıştıramadığın şeyleri yaptırıyor işte yürek sana yinede. Aşkta gurur olmaz. Olursa aşk olmaz zaten bence.

Zaten âşık olunca yaptığın her şeye şaşarsın. Neler olabileceğini görürsün âşık olunca. Her iki anlamda da. Mutluluğu da mutsuzluğu da aşırıdır aşkın. O yüzden aşktır zaten. Seni harika bir insan yapar ve acısında da yerlerde paçavra eder seni.

Gerçekten öylemidir ? Bir söz, tek bir kelime paçavra eder mi seni ? "Dön", "affet" demek , yada affetmek;  yokluğundan , onsuzluktan daha çok acıtırmı ki ?

Bunun cevabını herkes kendi içinde hisseder ! Aslında hepimiz aynı düşünüyor da olabiliriz bu konuda. Gurur yapıp belli etmemek adına, kendimizi kandırıyoruz belkide ?